MOR LOTUS - BÖLÜM 2
- Sefa Koray Bektaş
- 22 Eyl 2020
- 2 dakikada okunur

Öldükten yaklaşık 30 dakika sonra vücutta refleks kalmıyor. Gevşeyen kaslar dolayısıyla ağız ve göz kapakları açık kalıyor. Boşaltım sistemi tamamen gevşiyor, idrar akıntısı oluşuyor. Ölümün gerçekleşmesinden 24 saat sonra vücut çürümeye başlıyor. Solunumun durması bakteriler için işaret oluyor ve çalışmaya başlıyorlar.
İlk çürüyen organlar ise göz, beyin, mide ve bağırsaklar. Ceset şişman ise daha çabuk çürürken, tuzlu suda boğulanlar daha geç çürüyor. En geç çürüyen kısımlar ise kalp, mesane, böbrek. İlk çürüyen yerler olan mide ve bağırsaklarda bakteriler yoğun bir şekilde çalıştıkları için hızla gaz oluşturuyorlar. Derinin üstü yanık gibi su toplarken, vücutta biriken sülfür yüzünden renk siyaha dönmeye başlıyor. Günden güne gazla şişen karın patlıyor. Bu olay bazen mezar üstünden duyulabilicek kadar sesli olabiliyor. Ortalama 4 yıl sonra insan tamamen kemik haline dönüşüyor.
Zengin-fakir, güzel- çirkin, şişman-zayıf, namuslu-namussuz, kanserden ölen-boğulan, dindar-dinsiz, herbivor-karnivor, kocasının penisini sabah kahvaltısında yumurtayla birlikte yiyen-Gaziantep’te baklava yiyen… Fizyolojik sonumuzda bunların bir önemi kalmıyor. Sadece ölmek gibi basit ve her zaman her koşulda olabilecek bir eylem bunların hepsini sonlandırabiliyor.
Peki o zaman bizi biz yaptığını düşündüğümüz sıfatlardan ziyade nedir gerçekten bizi biz yapan? Nedir Mecnun’u ve Leyla’sını ölümsüz kılan? Nedir binlerce yıl sonra bile Sezar’ın varlığını bizlere anımsatan?
Maneviyat…
Bazen bir şeyi iyi açıklamak için zıttından yola çıkarız benim az önce birkaç örnekte yaptığım gibi. Çoğu zaman sığ zihinler de maneviyatı açıklarken zıttından yola çıkarlar, derler ki; maddi olmayan her şeydir.
Maneviyat, bence dostlarım maneviyat zıtlıkların içsel yansımasıdır. Maddi olanın, maddi olmayan yerde yani zihnimizde hayat bulmasıdır. Evet doğru duydunuz bence canlıdır maneviyat. Ölümün zıttı gibisinden bir canlılık değil bu, değişken ve gelişken bir canlılık. Tıpkı bir bebeğin büyümesi gibi, tıpkı aşk gibi…
Bazen Niagara Şelaleleri size bir anlam ifade etmezken, Kız Kulesi’nin müthiş bir manzarayı ifade etmesi gibi. Sürekli değil ama, misal Kız Kulesi’nin tek başına bir anlam ifade etmediği zamanlar da olur bazen…
Ta ki Kız Kulesi’ne sırtı dönük bir çift göz size aşkla bakıncaya kadar…
Maneviyat güzel-çirkin olana anlam yüklemek değildir. Maneviyat canlı-cansız olana anlam yüklemek değildir, değişkendir.
Maneviyat 5 duyunuzla algıladığınız her şeyin duyu dışı zihninizde anlam bulmasıdır.
Yorumlar