Vito ve Michael Arasındaki Fark Neydi?

The Godfather, Mario Puzo'nun yazdığı aynı adlı romandan uyarlanan üçleme bir film serisidir.

Sicilya'dan New York'a uzanan hikayesinde 'Baba' Vito Corleone büyük bir suç örgütü kurmuştur. Mafya da denilen bu örgüte bir aile işi gözüyle bakmış ve çocuklarını da o doğrultuda yetiştirmiştir.

Vito Sicilya'da babasını,abisini ve annesini öldüren bir derebeyinin kan davasından kaçıp küçük yaşta New York'a gelmiş, burada İtalyan Mahallesi'ne yerleşmiştir. Gençliğinin baharında, namusuyla çalışırken bölgeye hakim bir çete liderinin etkisiyle işinden ayrılmak zorunda kalmıştır. O da geçinmek için, bazı arkadaşlarının da etkisiyle, ufak tefek hırsızlık işleri yapmaya başlar. Bir süre sonra işinden olmasına neden olan çete lideri Vito'dan ve arkadaşlarından adam başı 200 dolar haraç ister. Vito arkadaşlarına 50 doların yeterli olacağını söylediğinde, arkadaşları Vito'yu bunun imkansız olduğunu ve çete lideriyle dalaşmamak için 200 dolar haracı eksiksiz ödemeleri gerektiğine ikna etmeye çalışırlar. Vito'nun cevabı nettir; 'ONA REDDEDEMEYECCEĞİ BİR TEKLİF YAPACAĞIM.'

Böylece Don Vito Corleone'nin hikayesi başlar. Uzun yıllar boyunca hep iyilikler yapmış ve bu iyiliklerin karşılığını da doğru zamanda ve doğru yerde istemiştir. Bu sayede illegal ve legal müthiş bir servet yaratmıştır. Yaşlılığında gelişen olaylar sonucunda hiç istemese de küçük oğlu Michael ailenin işlerinin kontrolünü ele almak zorunda kalmıştır. Vito, Michael'i okutmuş ve diplomat olması için telkinlerde bulunmuştur geçmişte... Nitekim Vito ölür ve işler tamamı ile yeni 'Don' Michael Corleone'nin kontrolüne geçer.

Uzun uzadıya Michael'in de yaptıklarından bahsetmeyeceğim, asıl bahsetmek istediğim konuya gelmek istiyorum.

Son filmde Michael şöyle der: Herkes babamı severdi. Oysa benden korkuyorlar.

Burada aslında Michael'in kendisinden ne kadar iğrendiğini görürüz. Yıllarca işleri yoluna koymaya çalışmış, o her düzene soktum dediğinde yeni olaylar patlak verip durmuştur. Bu işlere girmeyi başta kendisi de istemiyor ve tasvip etmiyorken, 30 yıl boyunca kendinden iğrenerek bir şeyleri düzeltmeye çalışmıştır. Hatta öyle ki en büyük gayesi tüm işleri legalize etmektir. Fakat büyük içsel acılar çekerek, bir sandalyenin üstünde yapayalnız ölmüştür.

Babasının zamanında girdiği yolun faturasını ondan başka ödeyecek kimsenin olmaması, yıllar içinde Michael'i gölgesinden başka kimsesi olmayan bir adama çevirmiştir.

Bana göre babasının sevildiğini düşünmesi, kendisinin ondan çok daha büyük işler başarmasına rağmen yalnızlaşan ve korkulan bir adama dönüşmesi babası ile arasındaki düşünce farkı...

Vito Corleone ile farkı, Vito'nun düzenle barışık olması ve bu barışıklıkla oranın adamı gibi durabilmesiydi. O, o düzeni seviyodu. Zira o olayın adamıydı Vito. Bu hayat tarzının adamıydı.

Michael ise o olayın adamı değildi, okumuştu. Bir şekilde sırıtıyordu. Yahut sırıtması gerekiyordu. Fakat ayak uydurmayı seçti Michael. Başka şansı olmadığını düşünerek. İnsanlar Vito'yu sevdi ama Michael'den daha çok korktu. Vito'ya duyulan saygı daha çok sevgiden iken, Michael'a duyulan saygı daha çok korkudandı.

Sonunda ise yapayalnız ölen bir adam kaldı...